Soru :
Zaman gazetesindeki yazılarınızı devamlı okuyorum ancak yazdıklarınızı çok yanlı buluyorum. Bugunkü yazınızda savaş tazminatından falan bahsetmişsiniz. Peki bunu yazana kadar Osmanlının imzaladığı Mondors ve Sevr’den niye bahsetmiyorsunuz? Misak-ı Milliyi gerçekleştirmiş, hiç yoktan bağımsız devlet kuran insanlara savaş tazminatı alsaydınız diyorsunuz. Vatanın bağımsızlığı tehlikede iken ne tazminatı?
Bilal Biçer
Cevap :
Meraklı ama yeterince dikkatli olmayan bir tarih öğrencisi olduğunuz anlaşılıyor. Yine de gayretiniz takdire şayan. En azından bir şeyleri ispatlama arzunuz önemli. Ancak yazımda “savaş tazminatından falan bahsetm”edim, aslında tazminat da almamız gerekirken tamirat bedelini bile alamadığımızı yazdım. Alamayanların bunu Yunanlıların mali durumlarının bozukluğuna bağladıklarını, oysa iş Osmanlı borcuna gelince, sanki bizim durumumuz Yunanlılarınkinden iyiymiş gibi kuzu kuzu ödemeyi kabul ettiklerini yazdım. Madem zaferle çıktık savaştan, ödemeseydik ya sözde “yenik” Yunanlıların ödemediği gibi. Size tavsiyem, bu meselelere ciddiyetle eğilirseniz merakınızı daha olumlu yönde giderirsiniz. Hem Misak-ı Milli gerçekleşmemiştir ki. Eksiktir. Mondros ve Sevr üzerine de kaç defa yazdım, merak etmeyin daha da yazacağım. İkisi de bize öğretildiği gibi değil. Hem siz bir tarih öğrencisi olarak Sevr antlaşmasını hiç gördünüz mü veya okudunuz mu? Lozan’la aynı olan kaç maddesi var, hiç merak ettiniz mi? İkisinde de ‘TEMEL YASALAR’ var, neden? Dedim ya, merakınız var ama dikkatinizi toplayıp bunları daha verimli yollardan tatmin etseniz iyi olacak.
