Yakın dönem Türk tarihi ve son dönem Osmanlı tarihi üzerine araştırmalarıyla tanınan yazar Mustafa Armağan Samsunlu okurlarıyla buluştu.
Endülüs Kültür Merkezi’nin “Cumartesi Buluşmaları” etkinliği çerçevesinde Kitabevi ve Eğitim-Bir-Sen ortak etkinliğinde Samsun’a gelen yazar, söz konusu firmanın yaptığı iki organizasyonda farklı kitlelerden okurlarıyla görüşme imkanı buldu.
Öncelikle İlim Yayma ve Eğitim Vakfı’nın salonunda ağırlıklı eğitimcilerden oluşan bir kitleye konuşan Armağan, konuşmaya başlarken; etkinliğin yapıldığı tarihe dikkat çekti. “Böyle anlamlı bir tarihte konuşulacak bir çok konu, değinilecek bir çok başlık olduğu”na dikkat çeken yazar, bundan yaklaşık yüz yıl önce yapılan yanlışların giderilmesi için hala yoğun çabalar sarf edildiğini vurguladı.
Tarihin 31 Mart olması nedeniyle, bu coğrafyadaki askeri hareketlere değinilmeden geçemeyeceğini belirten Armağan, tüm darbelerin ülkeyi başta eğitim olmak üzere her alanda en az on yıl geri götürdüğünü ifade etti. Yazar, artık geçmişteki yanlışları ile yüzleşen sistemin, gelecek için umut vaat ettiğini söyledi.
Konuşmasında, halen ülkenin gündemini meşgul eden 4+4+4 konusuna da değinen Mustafa Armağan, bu yasayla 88 yıllık bir hatadan döndüğümüzü belirtti. Yazar, konuşmasına şöyle devam etti; “Hilafet’in kaldırıldığı gün, Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile medreseler kapatılıp, din eğitiminin Selçuklulara kadar mevcut olan köklü kurumu ortadan kaldırıldı. Aynı gün çıkarılan bir başka kanunla Şeriye ve Evkaf Vekaleti (Bakanlığı) kaldırılıp, yerine Diyanet İşleri Reisliği kuruldu. Bu arada kimselerin gözüne görünmeyen, dikkatlerden uzakta başka bir değişiklik daha oldu. Dinî kurumların finansörü ve garantörü olan vakıflar da bütçeleriyle Başbakan’a bağlandı. Böylece din eğitimi alanında çalışanşarın para kaynakları kesildi. Gayet planlı yazılmış olan Tevhid-i Tedrisat Kanunu metninden anlaşılıyor ki, eğitim sistemi medresenin mirasına nasıl konmuştur. Bunu nasıl söylüyorum? 2. maddeyle Şeriye ve Evkaf Vekaleti’ne bağlı olan bütün mektep ve medreseleri kaldırıldı. Fakat bu kaldırmanın farklı bir boyutu vardı. Bu mektepler Eğitim Bakanlığı’na (Maarif Vekaleti’ne) bağlandı. Burası çok önemlidir; ‘bütçeleriyle beraber’. Yani vakıflardan gelen bütün gelirleriyle birlikte el koydu devlet medrese ve mekteplere.”
Buradaki konuşmasının ardından okurlarının sorularını cevaplayan Armağan, daha sonra kitaplarını imzalayıp Endülüs Kültür Merkezi’ne geçti.
Mustafa Armağan: “Nutuk’a kutsal kitap muamelesi yapılıyor”
Endülüs Kültür Merkezi’nde de bir konuşma yapan Mustafa Armağan, sözlerine şöyle başladı: “Bizim Samsun’a daha önce gelmişliğimiz vardır. Gelememişliğimiz de vardır. Bu gelemeyişimizden dolayı tüm okurlarımdan özür diliyorum. Öncelikle, ben mazlum ve mağdur edilmiş bir tarihin sesi olmaya çalışıyorum. Bir derdim var onun için buradayım.”
Ardından yakın tarihimizle ilgili meselelere değinen yazar, inkılap tarihi algımızı eleştirdi. Tarihin tek bir kaynaktan beslenen bir disiplin olmadığını ve olamayacağını ifade eden Armağan; “Nutuka kutsal kitap muamelesi yapılıyor. Tarih bir bilimdir ve bilimin tek kutsalı tarafsızlıktır. Bizim resmi tarihçilerimizde ‘Nutukta varsa her şey doğrudur. Bir konu Nutukta varsa, zaten doğrudur; başka esere gerek yok. Nutukta yoksa, zaten yalandır’ şeklinde bir anlayış var.” dedi. Buradaki konuşmanın ardından kitaplarını imzalayan yazar, daha sonra organizatörlerle birlikte yemek yiyerek, şehre veda etti.
samsunAhaber / http://www.akasyam.com/haber/1459/mustafa-armagan-okurlariyla-bulustu.html
One Comment
Mustaaa
22 Ekim 2013 at 05:00su cumle harika” Bu arada kimselerin gözüne görünmeyen, dikkatlerden uzakta başka bir değişiklik daha oldu. Dinî kurumların finansörü ve garantörü olan vakıflar da bütçeleriyle Başbakan’a bağlandı.”. Hele sukur sunu belirten biri cikti. Dini hayata dinamit koyan en buyuk unsurlardan biri de bu: vakiflarin devri. Mali gucu kesmek. Cami insaasina kadar cok seye sekte vurmustur.