Soru :
1928 yılında yeni Türk alfabesine geçildi. Gerekçe olarak da ders kitaplarımızda Osmanlıcanın, daha doğrusu Arap alfabesinin zorluğundan bahsedilir. Gerçekten Osmanlıca zor mudur?
Cengiz Ulaştepe
Cevap :
Size üç örnek vereceğim. Bu örneklerden Arap alfabesinin zor olup olmadığını ve bir alfabenin zorluğunun bir toplumun kültürel ve bilimsel olarak geri kalmışlığıyla hiçbir ilgisinin olmadığını göreceğinizi umuyorum.
1. 1. Bugün (27 Şubat 2009) İstanbul Ataşehir’de bulunan Bilim ve Sanat Merkezi’nde bir konferansım vardı. Yanıma 6. sınıfta okuyan, yani 12 yaşında bir çocuk yaklaştı, elindeki defterde bir takım Osmanlıca yazılar vardı. ‘Bunlar ne?’ dedim. ‘Osmanlıca okuma ve yazmayı öğrendim’, dedi. ‘Nasıl?’ dedim, ‘Bir yerde Elif harfi gördüm ve arkasından bana elifbayı öğretecek birini aradım. Bir hocam elifbayı öğretti. Tam 10 gün sonra okumayı kendi kendime öğrenmiştim’, dedi. Şimdi elyazısı demek olan “rik’a” yazıyı okumayı öğrenmiş, yazmasını da öğrenmeye çalışıyormuş.
1. Şimdi o yaştaki bir çocuğun kendi gayretiyle 10 günde okumayı öğrenebildiği bir alfabeyi biz zor diye yutturmaya, insanları habire ondan soğutmaya çalışıyoruz. Sanki marifet Latin alfabesinde imiş gibi anlatıyoruz. Halbuki Güney Amerika ülkeleri bizden çok daha önce geçtiler Latin alfabesine ama halleri ortada. Demek ki zor veya kolay, önemli olan onunla ne yapabildiğinizdir.
2. İsrail devletini kuranların çoğu da dahil olmak üzere İsrailli Museviler İbranice okuma ve yazma bilmezlerdi. Almanca, Rusça vs. Avrupa dilleri okuyup yazıyorlardı. Yani Latin alfabesini zaten biliyorlardı. Ancak ne yaptılar? Resmi dil olarak ölü bir dil olan İbraniceyi kabul ettiler ve -dikkat edin- bizim yaptığımızın tersini yaparak Latin alfabesinden Arapçanın kızkardeşi olan İbrani alfabesine geçtiler. Yani irtica! Ancak ne oldu? Bugün dünyanın en ileri bilimsel ve endüstriyel ülkelerinden birisi olmalarına engel olmadı irticaları. Demek ki marifet alfabede değil, onu kullananın becerisindeymiş.
3. Dünyada bizim dışımızda büyük bir uygarlık dilinin alfabe değiştirdiğini görmüyoruz. Herhalde biz dünyanın en akıllı milleti olmalıyız ki, kimsenin yapamadığını yapmakla övünüyoruz. Ruslar, dünyanın en zor dillerinden birini Kiril alfabesiyle öğretiyorlar ve süper güçlerden biri olmalarına mani olmamış bu durum. Çin: Dünyanın en zor alfabelerinden biriyle bugün nereye geliyor?, görüyoruz. Japonya’yı zaten biliyoruz.
Önemli olan sizde bir cevher varsa onu ortaya çıkartacak bir yol açmanız. Gerisi laf ü güzaftır vesselam.
7 Comments
nejla simsek
21 Aralık 2010 at 16:33Merhaba Mustafa bey
Adim Nejla Isvec´ten yaziyorum burada univeriste okuyorum ve size daha önce yazmistim sorularim var diye, umarim cevaplayabilirsiniz…? Cook acil lütfen yardiminizi istiyorum burada cook az kitaplar var…
Kitap önerilerinizi yazabilirsiniz…tarih veya edebiyat…
1.Hangi tür eski Türkce ( bulunan eski türkce eserleri olarak ilk kitabeler var,öz türkce orhun yazıtları ) eserleri vardır? Bunlar ilk olarak kim tarafından, ne zaman kesfedilmistir?
2.1600 lu yillardan itibaren hangi önemli sebepler Osmanlı İmparatorlugunun gücsuzlesmesinde etken olmustur?
3.Osmanlı imparatorlugu donemi ile gunumuz Türkiye’sindeki etnik ve dinsel azinlik gruplarini kiyaslayiniz. (sayı hangi gruplar bulunur, bu devletlerin bu gruplara yaklasimi )
4.Turklerin reform icin cabaladigi Tanzimat donemi ile Mustafa Kemal Ataturk reformlari donemini ile bugunku gelinen politik durumunu kısaca anlatiniz ve bugunki politik durumu ile Turklerin Avrupa birligine uyelik surecinde gecirdigi safhalar nelerdir? Bu surecte ilerlemesindeki gelismeler ve sebepleri nelerdir ?Ilerlemesindeki gelismeleri ve sebepleri yaziniz?
Cook tesekurler
Esen kalin
Nejla
——————————————————————————–
deniz
8 Mart 2011 at 18:48ben sizinle aynı düşünceyi paylaşmıyorum Osmanlı Deveti yıkıldıktan sonra yerine yeni bir Türk Devleti kuruldu ve bu kurulan devlet Osmanlının devamı değil tamamıyla yeniden oluşan bir devletti birçok konuda değişiklik olduğu gibi dilimizde de değişiklik oldu tamamıyla küllerin arasından ateş gibi fışkıran bu devletin her şeyinin yeni,sağlam ve doğru olması gerekmekteydi eğer biz dilimzide de köklü bir değişim yapmış olmasaydık biz, biz olmaktan çıkardık Osmanlının kalıntılarının üzerine kurulan bir yapı meydana getirmiş olurduk bu da bataklığın ortasına yapılmış bir evden farksız olmazdı diye düşünüyorum tabiki de sizin dşüncelerinize de saygılıyım ama kendi düşüncelerimi de dile getirmek istedim
bayram
15 Ağustos 2013 at 06:41Yeni bir devletin kurulmasındaki amaç ne olabilir?İsimsel değişiklik bizi daha mı ileriye götürdü.Hem de yüzlerce yıl hiç böyle bir fikir ortaya atılmamışken.’Osmanlının kalıntılarının üzerine kurulu bir yapı’ Peki Osmanlı olmasaydı hangi ülkenin üzerine hangi davayı gütmüş olacaktık zaten varolanı da oluşturan Osmanlı değil mi?Bataklığı oluşturanda da biziz yine kurutan da biz olduk.Fakat yapılan bu değişim bizi yanmaya(yozlaşmaya) mahkum etti.Küllerimizden yeniden doğmuşken elbiselerimizi tekrar giymek yerine batıyı geçirdik sırtımıza onun içinde sırtımız hep yerlerde kalmak mecburiyetinde vesselam.
tolga
13 Nisan 2011 at 11:11Hocam ben daha öncede size yazmıştım.Bu ülke de yapılanlar o kadar aşikar ki bizim milletimizin kötü bir huyu var geçmişi çabuk unutmak bu da bizi kimin dost kimin içimizde ki hain olduklarını göremiyorlar.Bu gün ilk yayımlanan tarih kitabıyla yetişen nesilden ders alıyoruz üniversitelerde bu bizim geçmişimizi bilmeyişimzden sizin gibi bizi aydınlatan yazarlarımızdan ALLAH razı olsun…
Ali YILDIRIM
26 Nisan 2011 at 22:53“Osmanlının kalıntılarının üzerine kurulan bir yapı meydana getirmiş olurduk bu da bataklığın ortasına yapılmış bir evden farksız olmazdı diye düşünüyorum” Deniz hanım veya Deniz bey yanlış anlamayın isminiz iki türlü de kullanılıyor diye yazdım
her neyse yazdığınız söze gelelim ben sizin görüşlerinize katılmıyorum.Onca alimi bilmiş insanları bir gecede bilgisiz cahil insan haline getirmek kimin haddine.diğer tarafta bunun hesabını nasıl verecekler.
Keşke Osmanlı hiç bitmeseydi Keşke Abdülhamid tahttan hiç indirilemeseydi.O yüce insan tahtta kalsa şu an Osmanlı diye anılıyor olabilmek ne kadar güzel olurdu.Şu an ben genç birisiyim Kur-an’ı Kerim i okuyamıyorum ve çok üzülüyorum.Keşke şimdi tekrar Arapçayı öğrenmek zorunda bırakmasalardı bizi.
süphan
13 Nisan 2012 at 13:54latin alfabesinin seçilme nedeni nedir?
mustafa akin
3 Nisan 2013 at 01:05latin alfabesine geçmek büyük yanlışlık siyasi olarak geçtiğimiz kanıtındayım ve devletimiz de içten darbe yediği düşüncesindeyim ki bu hale geldik.