• Home
  • Genel
  • ‘İstanbul’un kurtuluşunu babama inat 2 Ekim’den 6 Ekim’e aldılar’

‘İstanbul’un kurtuluşunu babama inat 2 Ekim’den 6 Ekim’e aldılar’

İstanbul’un kurtuluşunun 88. yıldönümü ile ilgili ilginç bir bilgi ortaya çıktı. Şehrin İngiliz işgalinden kurtulduğu Ekim 1923’te Mustafa Kemal Atatürk tarafından ‘İstanbul komutanı’ olarak atanan Selahattin Adil Paşa’nın oğlu Semuh Adil, İstanbul’un işgalden kurtulduğu günün 6 Ekim değil, 2 Ekim olduğunu iddia etti.

Babasının hatıratında yer verilen bilgilere ve sözlü beyanlarına dayanarak, 2 Ekim’in tek parti döneminde 6 Ekim olarak değiştirildiğini ileri sürdü. İstanbul komutanı olarak atanan babasının İstanbul’u devraldığı günün 2 Ekim olduğunun altını çizen Semuh Adil, “Tek parti hükümeti, İstanbul’un kurtuluşunu babama inat 2 Ekim’den 6 Ekim’e aldı.” dedi.

Semuh Adil, babasının İstanbul’u işgalcilerden başarılı bir organizasyonla devralmasıyla şehirde bir kahraman haline geldiğini, bunu çekemeyenlerin onu terfi ettireceklerine, eski görevi olan Milli Savunma Bakanlığı Müsteşarlığı’na dahi atamayıp alt düzeyde bir göreve kaydırdıklarını söyledi. En önemlisi de tarihteki başarılarını hafızalardan silerek onu unutturduklarını ifade etti. Tek parti döneminde geri plana itilen paşa da kendisini sanayiciliğe vererek ülkesine üretim alanında hizmet etmeye devam etmiş. Babasının CHP’ye yakın olmaması nedeniyle Çanakkale Zaferi’ndeki başarılarının gölgelenmek istendiğini anlatan Semuh Adil, İstanbul’un kurtuluşunun 2 Ekim’de kutlanacağı günleri bekliyor sabırla. Bir de resmî bir Çanakkale programında babasının 18 Mart kahramanları arasında anılmasını.

Paşa, Çanakkale’nin de kahramanlarından

1882 Fatih doğumlu Selahattin Adil Paşa, 1961 yılında vefat ettiğinde ailesi dışında unutulmuş gibiydi. Oysa 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin iki mimarından biriydi. Cevat Çobanlı Paşa ile birlikte İtilaf donanmasını karanlık sulara gömen Müstahkem Mevki’nin Kurmay Başkanı’ydı. Bugün Çanakkale kutlamalarında adı bile anılmıyor. Semuh Adil, babasının işgalcilerden İstanbul’u kurtaran ve şehri devralan komutan olmasına rağmen İstanbul’un kurtuluşu kutlamalarından adının silinerek haksızlığa uğratıldığına inanıyor. Hatta bu haksızlık o boyutlara ulaştırılmış ki İstanbul’dan son işgal kuvvetleri 2 Ekim 1923’te “Arabic” adlı gemiyle ayrıldıkları halde, kurtuluş tarihi 4 gün sonraya alınmış. Yani Şükrü Naili (Gökberk) Paşa’nın kolordusuyla İstanbul’a girmesi esas alınmıştı. Halbuki o tarihte İstanbul zaten kurtulmuş durumdaydı.

Bu durumu Selahattin Adil Paşa hatıralarında şöyle anlatıyor: “Türk, İngiliz, Fransız ve İtalyan birliklerinden ayrılan birer birlik belirli saatte Dolmabahçe meydanında yerleşmişti. Yapılan geçit merasiminden sonra İtilaf devletleri kumandanları tarafından büyük bir seyirci topluluğu önünde alkışlar arasında şanlı bayrağımız selamlandı. Yabancı kumandanlar, cami rıhtımına kadar uğurlanmış ve burada rıhtıma yanaşan bir motorla Fındıklı açıklarında beklemekte olan Arabic vapuruna gitmişlerdi. Bu suretle de İstanbul işgaline kesinlikle son verilmişti.”

Mustafa ARMAĞAN, İstanbul, 06 Ekim 2011

One Comment

  • Ahmet ELHAKAN

    3 Mayıs 2013 at 11:22

    Sayın hocam şimdiye kadar size sorduğum iki konu hakkında yazılar yazmanız beni mutlu etti. İlginize teşekkür eder nice başarılı çalışmalar dilerim. Kaleminiz ve klavyeniz dert görmesin inşallah.

    Cevapla

Bir cevap yazın