İşte CHP’nin Çanakkale rezaletinin belgeleri
Geçtiğimiz Pazar günü (5 Ağustos 2007) Zaman’ın Pazar Keyfi ekinde kaleme aldığım “CHP gençliğinin Çanakkale şehitleri rezaleti” başlıklı yazı, başta haber7.com ve moralhaber.net olmak üzere pek çok internet sitesinde alıntılandı ve gördüğüm kadarıyla bu sayede epeyce geniş bir okur kitlesine ulaştı. Ne var ki, yazının metninde sözü edilen resim gazetede teknik bir sebeple yayınlanamamış, internet sitesinde ise zaten köşe yazılarına resim konulmadığı için metindeki o ifade havada kalmıştı. Üstelik bazı okurlarım yazımı herhangi bir belge göstermeden yazdığım için de kınıyorlardı beni.
Aslında elimde bir değil, dört resim var. Üstüne üstlük devrin şöhretli kadın şairlerinden Şükûfe Nihal’in Kadeş rezaleti üzerine kaleme alınmış özel şiirini de bulmuştum. Bu görsel malzemeyi nerede değerlendirebilirim? diye düşünürken, ‘Neden internet olmasın?’ diye geçti içimden ve onları sizlerle paylaşmaya karar verdim. Maksadım, hem bu ilginç konuyu bir şekilde devam ettirmek, hem de benden belge isteyenlere bir tür cevap vermektir.
Fotoğraflar, Millî Yol dergisinin 30 Mart 1962 tarihli 10. sayısındaki dosyadan alınmıştır. Dergi, Kadeş rezaleti konusuyla yakından ilgilenmiş ve sonraki sayılarından bir kaçını okur tepkilerine ayırmıştır. Şükûfe Nihal’in şiiri ise Hilâl dergisinin Nisan 1962 tarihli 26. sayısında çıkmıştır. Yalnız şiir ilk olarak burada mı yayınlandı, yoksa bir alıntı mıydı? Bunu şimdilik tespit etme imkânımız olmadı.
Yayınlayacağımız ilk fotoğraf, Kadeş gemisinde dans eden bir çifti gösteriyor.
Çiftin gözleri, o devrin basın ahlak anlayışı gereğince bantlanmış.
Alt yazıda şöyle deniliyor: “Ça ça ça: Çanakkale’ye inince, şehitlik yerine Truva harabelerine koşacak damı ve kavalyesi pek neş’eli bir dans esnasında.”
İkinci fotoğraf, vapurda kurulan bir çilingir sofrasının başındaki acıkmış gençleri göstermekte. Soldan ikinci ve sağdan üçüncü şahıslar içki şişelerini başlarına dikmişler.
Soldan birinci şahıs ise kadehini doldurmayı tercih ediyor. Alt yazıda şunlar yazılı: “Vur patlasın, çal oynasın: Şarap şişeleri açılmış, çakırkeyif gençler, herkesin gözünden uzak olduklarını sanarak sanki bir turistik geziye çıkmışlar.”
Fotoğraflarımızın üçüncüsü, Çanakkale yolcusu bir ‘çifti’ gösteriyor. Erkek öğrenci, içkinin etkisiyle olacak, yorgun düşmüş ve sevgilisinin dizine uzanmış.
“Samimi bir sahne” diyor alt yazı ve devam ediyor: “İçkinin verdiği mahmurluğu kız arkadaşının kucağında gidermeye çalışan bir öğrenci. Biraz sonra Çanakkale şehitlerinin hâtırası önünde eğilecek vücutlar, şimdi pek tatlı (!) bir istirahate çekilmiş.”
Dördüncü olarak bu resimlerin yer aldığı Millî Yol dergisinin orta sayfasındaki haberin fotokopisini sunuyoruz.
Son olarak sunacağımız belge ise o devrin milliyetçi-mukaddesatçı çevrelerini derinden sarsan bu ‘vahim’ olayın duyulmasının hemen ardından Cumhuriyet döneminin ilk kadın şairlerinden Şükufe Nihal’in kaleme aldığı şiir.
Göreceğiniz gibi bu şiire derin bir hayal kırıklığı ve üzüntü hakim. Bu da Kadeş rezaletinin o günlerin siyasi ve edebi kamuoyunda uyandırdığı derin teessürün bir yansıması olarak dosyamıza eklenmiştir.
Belki Kadeş rezaletinin bir faydasından söz edebiliriz: O da ertesi yıldan, yani 1963’den başlayarak milliyetçi-mukaddesatçı gençlerin içlerinde bir Çanakkale ateşinin yakılmasına vesile olmasıdır.
İşte belgeler! Bakalım bunların karşısında ne diyecekler?
Yakın tarihimizin aydınlatılması için çıktığımız bu yolculukta kimbilir daha ne sürprizler çıkacak karşımıza.