İlk yerli otomobilimiz elektrikli TOGG yollarda göz kamaştırıyor. Cumhuriyetin 100. yılında bir otomobil yapmayı başardık. Bundan gurur duymayanlar, kalbinde emperyalizmin tortusu kalmış olanlardır.
Peki Türkiye’ye ilk otomobili getirenin Sultan 2. Abdülhamid olduğunu ve onun siparişi üzerine İngiltere’de imal edilen ilk otomobilin de elektrikli olduğunu biliyor musunuz?
Dahası, Sultan Abdülhamid’in bu defa Fransa’ya 2 otomobil daha yaptırdıktan sonra ülkeye otomobil sokulmasına yasak koydurduğunu bileniniz var mı?
Hadi onu da bildiniz, bu yasağın gerçek sebebini açıklayabilir misiniz?
İşte bu merak uyandıran sorulara kaynaklı cevaplar…
Sultan Abdülhamid’in elektrikli otomobil getirilmesine dair ilk girişimi 1888 yılında gerçekleşti. İngiltere’deki Messrs Immisch&Co Şirketi ile yapılan anlaşma uyarınca sipariş verilen üstü açık arabayı Magnus Volk ve Moritz Immisch adlı mühendisler imal edecek, 20 amper 48 volt 1 beygirlik motoru olacaktı. Öte yandan 4 kişilik araba Avrupa’da yeni ortaya çıkmaya başlayan Dog Cartmodeliydi.
Tabii Sultan için yapılan otomobil, şirket adına kaçırılmayacak bir reklam fırsatıydı. Koskoca padişah bize sipariş verdi diye sergilerde hava üstüne hava atıyorlardı. 1889’da İstanbul’a ulaştığını bildiğimiz ilk otomobilin Abdülhamid Han tarafından kullanılıp kullanılmadığı bilinmiyor diye bilgi veriyor Osmanlı İstanbul’unda Otomobil adlı TURİNG’in 2020’de bastığı kitap.
Aynı kitapta yer alan Erhan Afyoncu ve Uğur Demir’in makalesine göre 10 yıl sonra Fransa’dan Salih Münir Paşa vasıtasıyla iki elektrikli otomobil daha alınmış. Onların da Sultan tarafından kullanılıp kullanılmadığı meçhul. Lakin İstanbul’a başka otomobil sokulmasının yasaklandığı ve bu yasağın 1905 yılına kadar devam ettiği cümlenin malum.
Bu çelişkiyi nasıl açıklamalı? Sultan kendisine 3 otomobil yaptırıyor ama binip binmediğini bilmiyoruz. Aynı zamanda da halka yasaklatıyor. Biraz garip değil mi sizce de?
Bu sırrı çok başka bir yerde, ilk otomobilimizi yapmak için canla başla çalışan merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın 22 Mart 1975 günü Aydınlar Ocağı’nda verdiği Türkiye’de Sanayileşme Meselesi adlı konferansta çözmeye başlıyoruz.
Yeniliklere bu kadar açık olduğunu bildiğimiz Sultan Abdülhamid otomobili neden yasaklatmış olabilir?
Merhum Hoca, Sultan’ın ilk otomobili ABD’de Ford fabrikasında yaptırdığını iddia ederek şöyle açıklıyor olayı:
Ford bu otomobili yaparken sürüm sureti ile maliyeti düşürmek gayesini güdüyordu. Sürümü artırmak için ilk otomobili Sultan Hamid cennetmekâna hediye etti. Otomobili getiren heyet kendisinden binmesini rica etti. Bir Cuma selamlığına bu arabayla çıktı. Heyet heyecanla bekliyor Sultan acaba ne diyecek diye. Onlara söylediği söz şu oluyor:
“Bu otomobili neyle getirdiniz buraya?”
Gemiyle getirdiklerini söylüyorlar.
“Bunu hemen içine koyun ve geri götürün” diyor.
“Neden rahatsız oldunuz, bir şey mi oldu?” diye soruyor Amerikalılar.
“Hayır” diyor “Sultan, bilakis çok rahat. Fakat yarın bir parçası kırılsa ne olacak?”
Firma yetkilileri “Hemen getiririz” diye cevap veriyor.
Sultan Abdülhamid ise “Ben kendi memleketimde Amerika’dan parçası gelen arabayla iş görmem” diyerek otomobili iade ediyor.
Erbakan hoca bunları anlattıktan sonra o muhteşem yorumunu oturtuyor:
“Kanaatimiz odur ki Sultan Hamid zihniyetini muhafaza etseydik bugün dünyanın mükemmel uçaklarıyla mükemmel tanklarını yapan ülke biz olacaktık, hiç şüphemiz yok.” (Aydınlar Ocağı Yayını, İst., 1975, s. 14-15.)
5 yıl önce, 8 Şubat 1970 tarihinde Ankara’da yapılan Milli Nizam Partisi Kongresi’ndeki muhteşem konuşmasında merhum Hoca “Partimizin kurucusu Sultan Abdülhamid’dir” dememişti boşuna. Liderlikte hüner, geçmişi geleceğe seferber etmekte değil midir? O da oldu elhamdülillah.