Soru :
Öncelikle araştırmacı genç bir yazar olarak sizi kınıyorum. Yaptığınız çok ayıp. Murat Bardakçı üzerine kişiliğine resmen bazı cumlelerle hakaret etmişsiniz. Tamam, çok etkili eserleriniz var, kabul ediyorum. Ama şu da bir gerçek ki, biliminsanları ortaya bir tez koydukları zaman belli kaynakları savunurlar. Savunduğunuz metinler Ahmet Akgündüz’ün ve biliyorsunuz ki o daha doğru dürüst Osmanlıca bilmiyor. Bence İlber Ortaylı veya Halil İnalcık hocalarımız konuya son noktayı koyacaktır. Size de büyük saygı duyuyorum, seneye inşallah bütün kitaplarınızı alacağım. Saygılarımla
Mehmet Turan

Cevap :
Değerli kardeşim,
Sanırım “Abdülhamid içki içer miydi? yazıma tepkinizi böyle dile getirmişsiniz. Cevaplarım aşağıda:
1. Beni kınayıp yaptığıma ‘çok ayıp’ dedikten sonra neden saygı duymaya devam ettiğinizi hala anlayabilmiş değilim. Eğer bir ayıp iş yapmışsam saygı duymak zorunda değilsiniz. Bir tutarsızlık aşikar burada: Ya tepkiniz fazla ağır kaçmış ya da saygınız yeterince içten değil.
2. Söylediklerimi Ahmet Akgündüz’den aldığımı yazmışsınız. Nereden çıkarıyorsunuz bunu? Adı ve gölgesi bile yokken yazımda, onu neden ve nasıl araya sokuşturdunuz? Doğrusu ‘genç’ bir ‘araştırmacı’ için fena puan. Sonra siz sayın Akgündüz’ü imtihan mı ettiniz de Osmanlıca bilmediğini söyleyebiliyorsunuz?
3. Ben kimseye hakaret etmedim, terbiyem gereği etmem de; sadece kimseyi beğenmeyen ve Osmanlıcayı yalnız kendisinin bildiğini zanneden Murat Bardakçı’nın bilgi yanlışlarından ve Osmanlıca okuma hatalarından örnekler verdim. Bir tekine bile itiraz edebildi mi? Tashih hatası, matbaa yanlışı diye geçiştirdi. Şimdi bir dosya hazırlıyorum, belki de bir kitap olacak, Bardakçı’nın bilgi ve Osmanlıca hataları üzerine. Bekleyin.
4. Demişsiniz ki: “Fatihin kendi fermanı var şarap ismi geçen.” Fatih, ‘Ben içki içiyorum ey millet, duyduk duymadık demeyin’ diye bir ferman mı çıkarmış? Allah Allah, bakın bundan hiç haberim yoktu. Yayınlayın da şok olalım hep beraber.
Unutmayın: Tarihte son nokta diye bir şey yoktur ve iyi ki yoktur.