Turgut Cansever vefat etti… Bir kişi eksilmedik sadece. Bu toprağın sesini yiğitçe dünyaya duyuran kanallardan birini daha yitirmiş olduk. Cümlemizin başı sağ olsun. Şeytanlar palalarını çekip üzerimize geldikleri zaman çöllerimizin iniltisini artık daha yakıcı bir şekilde duyacak paslı kılıçlarımız. ‘Bir yiğit eksik burada’, diyeceğiz.
‘Kim o?’ diye soranlara kaşımızı kaldırıp ‘Elbette Turgut Cansever’ diyeceğiz.
İlk tanıdığım günden beri ne zaman yakınına sokulsam o dalgası hiç eksilmeyen denizin ortasında sallanırken bulurdum kendimi. Saatler boyu en ufak bir yorgunluk alameti göstermeksizin katıksız bir aşkla anlatır, daima anlatırdı. Bazen yarı yaşında olmama rağmen bitap düşer, takip edemez olurdum düşüncelerinin akışını.
Ne anlatırdı sahi?
Düşünüyorum da, İbn Arabi’nin “Füsûs”unu, Whitehead’in eğitim felsefesini, Konfüçyüs’ün hikmetlerini, Bracque’ın resim anlayışını, Sinan’ın neden bir Ayasofya yapmadığını, Nietzsche’nin delifişek cümlelerini fikir silindirinden geçirdikten sonra öyle bir infilak ettirirdi ki, havai fişek ziyafetinin seyrine asla doyum olmazdı. Bir söyleşisinde Nietzsche’nin “Batan güneşi severim, çünkü yeniden doğacaktır” sözünün mengenesini kendine mahsus bir işlemle şöyle çözmüştü: “Biz en büyük batan güneştik. Evvela battığımız için daha evvel doğmak ihtimalimiz var.” Karşısındaki şaşkın, sormuş kendisine: “Batan güneşten neyi kastediyorsunuz?” Cevabı “Osmanlı dünyasını kastediyorum” olmuştu.
Turgut Cansever’i bunun için çok özleyeceğiz, zira bir daha Osmanlı gibi bir oluşum filizlenmesin diye ellerinden geleni yapanlara karşı bu topraklardan bir gün yeniden bir medeniyet doğacağına duyduğu kesin inancı bu derece kuvvetle ifade eden birisine duyduğumuz ihtiyaç gün geçtikçe artmakta. Kendisine güvenen, kültürünün imkânlarına Batı karşısında komplekse kapılmadan bir hazineye eğilir gibi özenle eğilebilen ve bu uğurda dirsek çürüterek akıl ceplerimizi cömert bahşişlerle doldurabilen insandır en büyük eksiğimiz.
Şirazlı Hafız ne güzel demiş: “İnsan ömrü öyle bir bestedir ki, ancak kendisinden sonra çalınırsa o insan gerçekten yaşamış sayılır.”
Turgut Cansever kişiliğiyle yakınlarına, fikir ve eserleriyle de gelecek nesillere dinlemekten bıkmayacakları nefasette bir beste bırakan talihlilerdendir.
Mekânı Cennet olsun.